fear the walking dead

fear The Walking Dead

Fear The Walking Dead bana başından sonuna kadar dolu bir alt metne sahip olduğunun sinyallerini vermeyi başardı.


AMC kanalı Fear The Walking Dead'i ilk duyurduğunda haliyle biraz tepkiliydik. Çok izlenen ve haklı olarak belli dönemlerde sezon arası vermek durumunda kalan The Walking Dead serisini sağmaya başladıkları düşüncesi hakimdi.

Fakat işin arkasındaki ismin AMC olduğunu göz ardı etmemek gerekiyordu. Hakikaten de bu bir kez daha kanıtlanmış oldu. Çünkü Fear The Walking Dead, sadece The Walking Dead isminin arkasına sığınan bir yapım değil. Çekimleri, hikayesi, karakterleri ve anlatmak istedikleriyle başlı başına saygı duyulması gereken bir dizi.

Evet serinin beş sezonunu yalayıp yutmuş hayranlar için Fear The Walking Dead'e alışmak biraz zaman alıyor. Aslında belki de bu mini seri olarak adlandırabileceğimiz altı bölümlük ilk sezonun en büyük falsosu da bu. Daha uzun bir yapım olabilir miydi diye düşünmeden edemiyor insan. Zaten alışma sürecini üzerimizden tam atmışken bir anda sona erdi ilk sezon. Şahsım adına eksi puan vermem gereken detaylardan biri bu.

Fear The Walking Dead bana başından sonuna kadar dolu bir alt metne sahip olduğunun sinyallerini vermeyi başardı. Karakterlerin öylesine yaratılmadığını ve kendileriyle izleyicinin uzun zaman geçireceğinin önceden hesaplandığını söylemek yersiz olmaz. Zira dizi şu anda ABD'de kablolu televizyon tarihinin en çok izlenen ilk sezonu rekorunu kırmayı başardı. 11.4 milyon kişinin izlediği ilk sezonunun ardından ikinci sezonun gelmesi de kaçınılmazdı dememi bekliyorsanız, yanılıyorsunuz.

Çünkü AMC zaten diziyi daha ilk sezonun hiçbir bölümü yayımlanmadan, 15 bölümlük ikinci bir sezon için anlaşarak uzatmıştı.

Fear the Walking Dead: Season 1 Review

Bazen ülkemizde böyle bir dizi yapılsa tutar mıydı diye düşünmekten kendimi alamadığımı da belirtmem gerekiyor. The Walking Dead evreninin içerisinde anlatılacak o kadar farklı hikaye var ki, bence Türkiye'de yaşananları görmek de ilginç olabilirdi.

Orijinal serinin altıncı sezonu da bu Pazartesi gecesi yeniden televizyon ekranlarındaki yerini alacak. Muhtemelen yapımın reytinglerini yerle bir edecektir ama yine de Fear The Walking Dead'in elde ettiği başarıyı küçümsememek gerek.

Sonuç olarak elimizde artık orijinal serinin yokluğu süresince izleyecek, 15 haftalık bir AMC klasiği daha var diyebilirim. Evet şimdilik biraz daha çiğ ve her yöne gidebilecek bir hikayeye sahip ama eldeki materyal istenileni gerçekleştirmek için her türlü elementi içerisinde barındırıyor. Bunu Robert Kirkman da görüyordur herhalde.

Neler yaşandı?

Gelelim ilk sezonda neler yaşandığına. Aslında bir hayli kısa bir sezondu ve işler çok hızlı gelişti denilebilir. Seri zombi salgınının ilk kez görülmeye başlandığı günlere götürdü bizi. Aslında bu hep merak edilen detaylardan biriydi, itiraf edin. Fear The Walking Dead'i belki de bu kadar izlenebilir kılan şey de bu oldu. Bu dönemde dizideki karakterlerin başına gelenleri anlatarak izleyiciyi sarsmak pek kolay bir iş değil. Fear The Walking Dead bunu altı bölümde, özellikle de final bölümünde başardı.

Karakterler arasında da sevilenler ve sevilmeyenler olacaktır. Fazla etnik kökenli tercihler başta biraz izleyiciye oynanmış hissi yaratıyor, orası kesin.

Karakterlerin altı bölümlük dönüşümlerine tanıklık etmek de bir hayli eğlenceli oldu. Kısa bir süreçte insanların içerisindeki hayatta kalma dürtüsünün nasıl aktif hale geldiğini ve son derece medeni olarak tanımlayabileceğimiz insanların aslında başka bir yüzlerinin daha olduğunu görmek güzeldi.

Zaten serinin biz sevenlerini tutan tarafı da bu değil mi? Sevilen ya da sevilmeyen karakterleriyle izleyiciyi bile özleştirmeyi başarıyor Fear The Walking Dead. Eğer bir yapım bu bayrağı alıp en azından çizgisini bozmadan devam edebiliyorsa, benim için tamam demektir. Çünkü potansiyeli olduğu bellidir.

Fear The Walking Dead'in karakterleri arasında da sevilenler ve sevilmeyenler olacaktır. Fazla etnik kökenli tercihler başta biraz izleyiciye oynanmış hissi yaratıyor, orası kesin. Bir süre sonra insan alışsa da, seçilen oyuncuların aslında çok normal insanlar olması garipsenebiliyor.

Fear the Walking Dead: Season 1 Review

Örneğin Cliff Curtis tarafından canlandırılan Travis Manawa'yı ele alalım. Travis uzun süredir düz bir hayat yaşayan, ikinci evliliğini yapmak üzere bir insan. O kadar standart bir yüz tipi ve karakteri var ki, Kaliforniya'nın en ücra köşelerinden birinde yaşayan bu ailelerin reisi olmaya tam oturan biri. Üvey çocukları tarafından fazla sallanmayan, öz oğlunun ise ergen tripleriyle sürekli başından kovuşturduğu Travis, iki aile arasında gidip geliyor. Manevi açıdan yeni ailesi Madison, Alicia ve Nick'in yanında olsa da, maddiyat açısından eski eşine destek olmak durumunda.

Madison biraz klasik bir Amerikan sarışını. Küçük ama çok da ücra olmayan bir mahallede öğretmenlik yapıyor. İki çocuğuyla yalnız yaşarken Travis ile tanışıyor.

Yalnız bu kadının kocasına ne olmuştu ben hatırlamıyorum. İnternetten de araştırdım bulamadım ama ya anlatılmıyordu ya da benim unutkanlığım olabilir. Yorum olarak bildirirseniz çok sevinirim diyerek konuya döneyim.

Böyle bir dünyaya çocuk getirmek istemiyorum

İki çocuğu da Alicia ve Nick. Pek de kolay çocuklar sayılmazlar. Nick uyuşturucu bağımlısı (aslında direktman eroinman), Alicia ise ergenliğin bunalımındaki güzel bir kız. Sevgilisi futbol takımının önemli oyuncularından siyahi bir çocuk. Bu detay önemli bir detay çünkü ilk ölenlerden biri de Alicia'nın sevgilisi oluyor. Fakat kendisini zombi olarak göremedik, orası ayrı.

Benim karakterlerle ilgili olarak takıldığım önemli bir nokta kesinlikle Travis'in donukluğuydu.

İlk ölenlerden biri diyorum çünkü karakterler bizlere tanıtılırken bile insanlar patır kütür ölmeye başlıyor. Örneğin Nick'i ilk kez eski bir binanın içerisinde eroinden baygın halde yatarken görüyoruz. Kendine geliyor ve hayatının ilk zombisini de o anda görüyor. Daha sonradan bu kişinin kız arkadaşı olduğunu öğreniyoruz ama daha ilk bölümlerden gerginlik başlıyor anlayacağınız.

Benim karakterlerle ilgili olarak takıldığım önemli bir nokta kesinlikle Travis'in donukluğuydu. Kendinden istenen şey bu muydu yoksa gerçekten donuk bir insan mı diye düşünmeden edemiyorum. Sanki Kurtlar Vadisi'nde abi hatrına oynayan Necati Şaşmaz'a benzetiyorum ben bu adamı. Mimik yok, tepki yok, boş bakışlarla yalvaran tonda konuşmalar var. Umarım ölür diye bela okuyarak devam edeyim.

Alycia Debnam Carey Talks Fear the Walking Dead and What Alicia Knows

Seçilen oyuncularda biraz yeni isimleri ön plana çıkarma kaygısı mı var, yoksa insanlar uzun süreceğini tahmin ettikleri bu projenin altına girmek mi istemediler bilmiyorum ama sanki daha iyi isimler seçilebilirmiş gibi. Her ne kadar Johnny Depp'in gençlik halini fazlasıyla anımsatan beden diliyle Frank Dillane (Nick) ile ergen ama öfkesiz Alycia Debnam-Carey işi götürseler de, yaşlı isimlerde pek de iş yok gibi. Ama bir kişiyi istisna tutabiliriz.

Genelde gerilim veya korku türü filmlerde izlemeye alışık olduğumuz Kim Dickens, ilk bölümlerde role tam oturmamış izlenimi verse de işini iyi kotarıyor. Bir süre sonra zaten Travis'in daha silik karakterinin de etkisiyle olsa gerek, diziyi domine eden kişi haline geliyor.

Nick ve Alicia'nın da yardımıyla zaten altı bölümlük sezonu alıp götürüyorlar. Geriye de Travis'in eski eşi ve oğlu kalıyor. Tabii Meksikalı ailemizi de unutmamak gerek ama önce Liza ve Chris'ten bahsedelim.

Liza Ortiz ve Chris Manawa karakterleri de en az Travis kadar silikler. Özellikle Liza zaten gerekli olan yerler haricinde görünmediğinden rahatsız etmiyor ama Chris beni fazlasıyla yordu diyebilirim. Ergen tavırları, babasına karşı tutumu, yaşadıkları salgına rağmen hala fazlasıyla sığ bir duruşa sahip olması beni geriyor.

The Walking Dead's 7 Dumbest Decisions

Tabii bu söylediklerimden yanlış anlaşılma olmasın. Bu karakterlerin kendileri böyle ve benim sevmediğim şey bu karakterler oldu. Oyunculuk konusunda söylenebilecek çok da bir şey yok.

Chris'i canlandıran Lorenzo James Henrie zaten son dönemde Star Trek, Riding 79 ve Warrior Road gibi yapımlarla kariyerine sağlam denilebilecek bir başlangıç yaptı. Şimdi de elinde kendini geliştirebilmek adına büyük bir fırsat var. Bunu değerlendirebilirse, Fear The Walking Dead'in daha uzun süre ekranlarda olacağını da düşünürsek, yolunun açık olduğunu söylememiz mümkün.

The Walking Dead'in bir zombi - macera temasından çok dram havasına sahip olduğunu iyi analiz etmek gerek.

Aslında sizlere karakterlerden bahsederken hikayenin anahtar noktalarını da anlatmış oldum. Çünkü yapım ilk altı bölümüyle bizlere bu akrabalık ilişkilerini anlatmayı kendine görev haline getirmiş durumda. Bunu da hakkıyla yerine getiriyor. Gerekli gereksiz tüm karakterlere değiniliyor. Belki Meksikalı aileye biraz ayıp ediliyor ama yine de asıl hikayenin Madison ile Travis ağırlıklı olduğunu da unutmamak gerek.

Bütün bu anlattıklarımın dışında zaten salgının başlaması ve askerin olaylara müdahale etmesine tanıklık ettik. Hikayede anlatılacak çok özel bir nokta yoktu ama asıl hikayenin aile içerisinde yaşandığı da bir gerçek. The Walking Dead'in bir zombi - macera temasından çok dram havasına sahip olduğunu iyi analiz etmek gerek.

Who's Who in AMC's Fear the Walking Dead

Bu yüzdendir ki AMC, Breaking Bad spin-off'undan bile daha mantıklı bir hamleye imza attı ve Fear The Walking Dead'i izleyiciyle buluşturdu. Daha önce dediğim gibi Walking Dead serisi her zaman insanı ve insan ilişkilerini anlatmıştır. Bu denli tutmasının ve başarılı olmasının sebebi de budur. Evrende anlatılacak sayısız insan hikayesi olduğunu düşünecek olursak, uzun seneler daha "PRİVİYUSLİ ON EYEMSİİIIS VOLKİN DEEED" sesini duymaya hazır olun demek iddialı bir açıklama olmaz.

Fear The Walking Dead, 2015'in en iyi serilerinden biri değildi belki de ama izlemeye değer olduğu kesin. The Walking Dead evrenini, salgın filmlerini ya da dizilerini sevenler için bulunmaz bir nimet.

ABD vatandaşları diziyi yer yer eleştirse de bir hayli beğenmişe benziyor. Eğer ikinci sezonunda temposunu yükseltebilir ve bizlere inanacağımız bir hikaye sunabilirse, The Walking Dead ile birlikte yeni reyting rekortmenimiz bulundu demektir.

www.originaltr.com